Türkiye'de ekonomik büyümeye önemli katkısı olan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ), şirket yönetimi ve işe alımlarda kurumsallaşmaya gidemeyince ciddi verim kaybına uğruyor. Bu şirketlerin en büyük problemlerinden birinin personel seçimi ve yönetimi olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun para ve zaman kaybına yol açtığına işaret ediyor. Kurumsallaşmak isteyen şirketlerin önündeki engellerin başında da yine insan kaynakları yönetimindeki eksiklikler gösteriliyor.
Planlamaya gereken önemi göstermeyen küçük işletmeler, ortaya çıkacak zararı karşılayacak güce sahip olmadıkları için iflasa kadar gidebiliyor. Şirketlere işletme danışmanlığı yapan Fortune Danışmanlık'ta görevli Ayşen Arıdurdu, küçük şirketlerde tüm işletme fonksiyonlarının bir veya birkaç kişi tarafından yürütülmesinin profesyonelliği engellediğini söyledi. Küçük şirketlerdeki torpil gerçeğine de dikkat çeken Arıdurdu, işe alımlarda objektif değerlendirmenin önemli olduğunu, nitelikleri uygun olmayan bir kişinin aile ya da akraba dahi olsa işe alınmaması gerektiğini kaydetti. Arıdurdu, "Öncelikle aranan pozisyonla ilgili net bir görev tanımı yapılması gerekir. Organizasyonda kime bağlı olacağı, yetki ve sorumlulukların net bir şekilde tarif edilmiş olması başarılı bir işe alım sürecinin başlangıcıdır." dedi. Çalışanların sorunlarını paylaşabileceği bir insan kaynakları sorumlusunun şirket adına büyük avantaj olduğunu söyleyen Arıdurdu, "İnsan kaynakları için planlar yapmayan bir işletme, çoğunlukla personelinin ihtiyaçlarının karşılanmadığını veya ana amaçlarının başarılamadığını görecektir." uyarısını yaptı. Eleman alımında klasik yöntemlerin dışında online işe alım siteleri son yıllarda KOBİ'ler tarafından da yaygın olarak kullanılıyor. Kurumsallaşmanın en önemli şartlarından birinin profesyonel işe alım yöntemlerine geçmek olduğunu belirten online işe alım portalı Secretcv Genel Müdürü Okan Tütüncü ise, "Patronlarda hâlâ 'ben adamın gözüne bakıp anlarım' zihniyeti var. Bu iş bitti artık." değerlendirmesini yaptı.
İnsan kaynakları departmanı olmayan bir firmada seçme ve yerleştirmeyi muhasebe müdürü gibi ilgisiz kişiler ya da patronun kendisi yapıyor. Uzmanlar çoğu zaman aranan pozisyona uygun kişilerin alınamadığı için bu yöntemlerin şirkete kısa ve uzun vadede zarar verdiği görüşünde. Okan Tütüncü, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Personel gelince eğitim veriliyor, uyum süreci oluyor derken üç ayın sonunda aslında bu kişinin doğru kişi olmadığı anlaşılıyor. Bu şirket için hem zaman kaybı, hem para kaybı, bir sürü zincirleme etkisi var."
Yapılan araştırmalara göre gençler, herhangi bir işe girmekten daha çok gelecekte bulunmak istediği yere yönelik iş arıyor. Bu durumu değerlendiren Tütüncü, "Şirketlerin aldığı elemana 'Sen bir yıl sonra şu noktada, beş yıl sonra şu noktada olursun' şeklinde geleceğe dair ümit vermesi lazım." değerlendirmesini yaptı.
İşe alırken nelere dikkat edilmeli?
İşe alırken, konusunda uzman profosyoneller tercih edilmeli.
Çalışan personelin motivasyonunun sağlanması gerekiyor.
Yeni alınan personelin kurum kültürüne uyacak şekilde doğru seçimi şart.
Aidiyet duygularının oluşturulması önemli.
Bireysel kariyer planı yapılmalı.
Yetki ve sorumlulukların doğru belirlenmesi gerekiyor.
Çalışma hayatı süresince kişisel gelişimin sağlanması amacıyla sürekli eğitimler verilmeli.
Çalışanın şirkete duyduğu güvenin sağlanması şart.
Planlamaya gereken önemi göstermeyen küçük işletmeler, ortaya çıkacak zararı karşılayacak güce sahip olmadıkları için iflasa kadar gidebiliyor. Şirketlere işletme danışmanlığı yapan Fortune Danışmanlık'ta görevli Ayşen Arıdurdu, küçük şirketlerde tüm işletme fonksiyonlarının bir veya birkaç kişi tarafından yürütülmesinin profesyonelliği engellediğini söyledi. Küçük şirketlerdeki torpil gerçeğine de dikkat çeken Arıdurdu, işe alımlarda objektif değerlendirmenin önemli olduğunu, nitelikleri uygun olmayan bir kişinin aile ya da akraba dahi olsa işe alınmaması gerektiğini kaydetti. Arıdurdu, "Öncelikle aranan pozisyonla ilgili net bir görev tanımı yapılması gerekir. Organizasyonda kime bağlı olacağı, yetki ve sorumlulukların net bir şekilde tarif edilmiş olması başarılı bir işe alım sürecinin başlangıcıdır." dedi. Çalışanların sorunlarını paylaşabileceği bir insan kaynakları sorumlusunun şirket adına büyük avantaj olduğunu söyleyen Arıdurdu, "İnsan kaynakları için planlar yapmayan bir işletme, çoğunlukla personelinin ihtiyaçlarının karşılanmadığını veya ana amaçlarının başarılamadığını görecektir." uyarısını yaptı. Eleman alımında klasik yöntemlerin dışında online işe alım siteleri son yıllarda KOBİ'ler tarafından da yaygın olarak kullanılıyor. Kurumsallaşmanın en önemli şartlarından birinin profesyonel işe alım yöntemlerine geçmek olduğunu belirten online işe alım portalı Secretcv Genel Müdürü Okan Tütüncü ise, "Patronlarda hâlâ 'ben adamın gözüne bakıp anlarım' zihniyeti var. Bu iş bitti artık." değerlendirmesini yaptı.
İnsan kaynakları departmanı olmayan bir firmada seçme ve yerleştirmeyi muhasebe müdürü gibi ilgisiz kişiler ya da patronun kendisi yapıyor. Uzmanlar çoğu zaman aranan pozisyona uygun kişilerin alınamadığı için bu yöntemlerin şirkete kısa ve uzun vadede zarar verdiği görüşünde. Okan Tütüncü, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Personel gelince eğitim veriliyor, uyum süreci oluyor derken üç ayın sonunda aslında bu kişinin doğru kişi olmadığı anlaşılıyor. Bu şirket için hem zaman kaybı, hem para kaybı, bir sürü zincirleme etkisi var."
Yapılan araştırmalara göre gençler, herhangi bir işe girmekten daha çok gelecekte bulunmak istediği yere yönelik iş arıyor. Bu durumu değerlendiren Tütüncü, "Şirketlerin aldığı elemana 'Sen bir yıl sonra şu noktada, beş yıl sonra şu noktada olursun' şeklinde geleceğe dair ümit vermesi lazım." değerlendirmesini yaptı.
İşe alırken nelere dikkat edilmeli?
İşe alırken, konusunda uzman profosyoneller tercih edilmeli.
Çalışan personelin motivasyonunun sağlanması gerekiyor.
Yeni alınan personelin kurum kültürüne uyacak şekilde doğru seçimi şart.
Aidiyet duygularının oluşturulması önemli.
Bireysel kariyer planı yapılmalı.
Yetki ve sorumlulukların doğru belirlenmesi gerekiyor.
Çalışma hayatı süresince kişisel gelişimin sağlanması amacıyla sürekli eğitimler verilmeli.
Çalışanın şirkete duyduğu güvenin sağlanması şart.
Alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder