Nitelikli Elektronik Sertifika (NES) veya halk arasındaki kullanımıyla "e-imza" nedir? Kısaca, internet ortamında bizim biz olduğumuzu belgeleyen imzamız, mührümüz demek aslında. Ama teknik tarifi de şöyle yapılıyor: "Bir elektronik veriye eklenen ya da mantıksal bağlantısı bulunan, kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik bir veridir."
Elektronik işlemlerde kişinin kimliğinin tespitini sağlayan ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca, "elle atılan imzayla aynı hukuki sonucu doğuran" e-imza, internet bankacılığında, kamu kurumlarına yapılan pek çok başvuruda ve yürütülen işlemlerde, elektronik yazışmalarda, hukuki işlemlerde, e-devlet ve e-ticaret uygulamalarında kullanılıyor. Söz konusu imza, bu işlemleri yaparken güvende olmayı, kötü niyetli kişilerden korunmayı sağlıyor.
E-imzanın hukuki geçerliliğinin olabilmesi için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yetkilendirilmiş Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcı'lardan (ESHS) alınmış olması gerekiyor. Türkiye'de şu an e-imza verme yetkisine sahip dört şirket ya da kuruluş var. TÜBİTAK, Türktrust (TSK Elele Vakfı), E-güven (Eczacıbaşı ve Türkiye Bilişim Vakfı) ve E-tuğra (Hüseyin Kuran).
E-imza alabilmek için noterlere ya da bu şirketlerden birine giderek kimlik tespiti yaptırıp ilgili sözleşmeyi imzalamak gerekiyor.
Kişiler olarak, halihazırda PTT şubelerinden alınan "e-devlet" şifresiyle bazı kamu hizmetlerine ulaşabilmek mümkün. Ancak zaman içinde pek çok hizmete e-imzasız ulaşmak mümkün olmayacak. Dolayısıyla ister istemez e-imza, hayatımızın vazgeçilmezi haline gelecek.
Mesela son olarak, 15 Nisan tarihinden itibaren, bütün tıbbi cihaz firmaları, belge ve ürün kayıt/bildirim işlemleri için e-imza sistemine geçtiler. Sebep TİTUBB (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Bilgi Bankası) sisteminin yenilenmesi ve yeni sisteme giriş için e-imza şartı getirilmesi. Yeni kanuna göre, tıbbi cihaz firmaları kayıt işlemlerini, yeni ürün kayıtlarını ve daha pek çok resmi işlemi e-imza ile yapacaklar.
Bankalar, şu an Merkezi Kayıt Kuru-luşu'na bağlantılarını kurumsal e-imza ile yapmak zorundalar. Avukatların UYAP üzerinden dava açabilmesi, davalarının takibini yapabilmesi için e-imza şartı var.
2012'de yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu'na göre, sermaye şirketlerinin tamamı bir yıl içinde web sayfası açmak zorunda olacak. Yeni kanunla, pek çok işlemi noter onayına gerek olmadan internet üzerinden e-imza ile yapma imkânı da getiriliyor. Dolayısıyla yakın gelecekte e-imza kullanımında patlama yaşanması muhtemel. Ve 2012'den sonra yeni bir dönem başlayacak bir anlamda.
E-tuğra Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kuran, 6 yıl kadar ABD'de kaldıktan sonra bakanlığı döneminde Ali Coşkun'a "e-devlet müşaviri" olmuş, "e-devlet projesi"ne katkıda bulunmuş. Ali Coşkun'un bakanlığının sona ermesiyle birlikte de tekrar özel işine dönmüş. Kuran, 2006'da da E-tuğra'yı kurmuş. Kuran, "15 Ocak 2004 tarih ve 5070 sayılı yasa ile devreye giren e-imza peyderpey tüm kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılmaya başlandı. En fazla kullanma alanı ise bankacılık sektörü oldu." diyor. Kuran, dünyada benzeri olmayan MERNİS Projesi'nin "e-imza" uygulamasına hız kattığını, bu hızla Türkiye'nin AB'yi geride bırakacağını belirtiyor.
E-devlet'in yaygınlaşmasıyla birlikte, vatandaşı ve şirketleri çileden çıkaran, vakit kaybına sebep olan bürokrasi de, kuyruklar da azalmaya başladı. Şirketler ve vatandaşlar bankacılık işlemlerini, elektronik yazışma ve iletişimini e-imza sayesinde oturduğu yerden yapabiliyor artık. E-imzanın devreye girmesiyle birlikte tatildeyken bile kişinin işini güvenli bir şekilde takip etmesi mümkün.
Dileriz, sağlanan tasarruf ve kaydedilen hıza paralel olarak, özellikle kamudaki hizmet kalitesi de artar.
Kadir Dikbaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder